Bulut Bilişim ve Altyapı

Hibrit Bulut Kullanmanın İşletmelere 5 Faydası

01-HibritBulut5Faydasi

Bugünün giderek dijitalleşen dünyasında, bir işletmenin bulut bilişim stratejisi de önem arz ediyor. Bulut platformları birkaç yıldır genişlemesini hızla sürdürürken, işletmeler farklı iş süreçleri için farklı platformlar kullanıyor. Farklı ortamların kombinasyonunda çalışan iş uygulamaları, ölçeklenebilirlik, esneklik, maliyet kontrolü ve güvenlik gibi kazanımlar elde ediyor. Global IT olarak bu yazıda, hibrit bulut yaklaşımını benimsemenin 5 faydasına odaklanacağız.

Organizasyonların gerek şirket içinde, gerek son kullanıcıları için kullanıma sunduğu uygulamaların altyapı ihtiyaçları farklılaşıyor. Son yıllarda yükselişini hızla sürdüren ve işletmelere iş süreçlerini zaman ve mekandan bağımsız yürütme olanağı tanıyan bulut platformlar da organizasyon büyüklüğüne göre çeşitleniyor.

Depolama, bilgi işlem, ağ iletişimi gibi farklı iş bileşenleri için, farklı avantajlar sunan bulut sistemi sağlayıcıları tercih ediliyor. Bu ağların birbirleriyle bağlantılı çalışması, iş süreçlerinin aksamaması ve dijital dönüşümden beklenen kazanımların tam anlamıyla elde edilmesi için önem arz ediyor. Güvenlik gibi gerekçelerle hizmet sağlayıcıların veri merkezlerine taşınması düşünülmeyen kritik iş yüklerinin de şirketin çatı sistemine bir biçimde bağlanması gerekiyor.

Tüm bu ihtiyaçlar, hibrit bulut adı verilen yeni bir yaklaşımı ortaya çıkarıyor. Bugün farklı bulut hizmeti sağlayıcıların platformları, birbiriyle bağlantılı çalışabiliyor.

Bu da işletmelere farklı kazanımlar olarak geri dönüyor. Global IT olarak bu yazımızda öncelikle hibrit bulut kavramının tanımına değineceğiz. Ardından bu yaklaşımın işletmelere sunduğu faydaları özetleyeceğiz.

Hibrit Bulut Nedir? 

Google’a göre hibrit bulut, uygulamaların farklı ortamların bir kombinasyonunda çalıştığı buluttur. Hibrit bulut bilişim yaklaşımları, bugün birçok işletme tarafından tercih ediliyor. Zira işletmeler herkesin kullanımına açık genel buluta (public cloud) yeterince güvenemiyor.

Yalnızca şirketlerin kullanımına açık özel bulut (private cloud) sistemleri ise yatırım maliyetleri sebebiyle maliyet asadasdakısıtlı iş birimleri için tercih ediliyor. Yazının başında belirttiğimiz gibi, işletmelerin tercihleri ne olursa olsun, bu farklı sistemlerin birlikte çalışabilmesi gerekiyor.

Hibrit bulut yaklaşımı, Google Cloud gibi genel bulut platformlarından yararlanan işletmelerin, özel bulutları ve şirket içi sunucularını kullanmayı sürdürebilmelerine olanak tanıyor. Bu yönüyle bugün en yaygın altyapı kurulumlarından biri olarak öne çıkıyor. Flexera tarafından yapılan Bulutun Durumu 2022 raporuna göre, her 5 işletmeden dördü, genel ve özel bulutların bir arada kullanılmasını öngören hibrit yaklaşımı tercih ediyor.

Hibrit Bulutun Avantajları Nelerdir?

Organizasyonlar her geçen yıl iş yüklerinin büyük bir çoğunluğunu Google Cloud gibi sağlayıcıların sunduğu genel bulutlara taşısa da şirket içinde kalması gereken süreçler özel bulut çözümlerinde saklanıyor. Bu farklı bulut platformlarını bir köprü aracılığıyla birbirlerine bağlamak ise işletmelere şu faydaları sağlıyor:

1. Maliyet kontrolü: İşletmelerin çalışanlarının bilgilerini, şirketlerinin ticari sırlarını ve finansallarını içerebilen iş yükleri ve hizmetler konusunda dikkatli olmaları gerektiğini daha önce belirtmiştik. Özel bir bulut kuruluşun kontrol ettiği ve işlettiği veri merkezi altyapısıyla devreye alınıyor. Yine de bu platformları devreye almak, sürdürmek ve bakımını yapmak için sermaye, ekipman ve yetenek yatırımı gerçekleştirmek gerekiyor.

2. Özel bulut yapıları yerel kaynakları bulut platform benzeri bir biçimde ayrıştırabilse de hâlâ genel bulutların olanaklarından kısıtlı bir ortam sunuyor. Yerel iş yüklerindeki yoğun talepler işletmenin kendine ait sistemlerini zor durumda bıraktığında, bu baskının genel bulutun ek kaynaklarına dağıtılması tercih ediliyor.

3. Şirket büyüdükçe özel bulut sistemlerini ölçeklendirmek ek maliyet yaratacağından, ölçeklenebilir platformlar sunan hibrit bulut sistemlerini destek olarak kullanmak işletmelere maliyet avantajı sağlıyor. Bu sayede işletmeler yalnızca kritik iş süreçlerini özel bulutta konumlandırıp, diğer iş yükleri için genel bulutları kullanabiliyor. Böylece teknoloji altyapılarına harcadıkları bütçeler konusunda daha fazla kontrole sahip olabiliyor.

4. Esneklik ve ölçeklenebilirlik: Krizlerin olağan olduğu, sıra dışı olayların beklenmedik zamanlarda iş süreçlerini tehlikeye attığı bir ortamda işletmeler için esneklik, dayanıklılık ve çeviklik gibi kavramlar öne çıkıyor. Bulut platformların temel değer vaatlerinin çeviklik, esneklik ve ölçeklenebilirlik olduğunu düşündüğümüzde, sürdürülmesi ve devreye alınması ek maliyetler oluşturan özel bulutların bu vaatleri karşılamakta yetersiz kaldığı görülebiliyor.

5. Buna karşılık genel bulutlar, çoğunlukla, kullanıma bağlı olarak ölçeklenebiliyor. Örneğin Google’ın bulut platformu, işletme kaynaklarını optimize etmek için müşterilerinin bulut platformlarını iş yüklerinin hacmine göre büyütüyor veya küçültüyor. Hibrit yaklaşımını benimsemek, performans ihtiyacının dönemsel olarak arttığı iş süreçlerinin yönetilebilirliğini kolaylaştırıyor.

6. Güvenlik: Siber saldırılar bugün her ölçekten işletmeyi tehdit ediyor. PwC’nin Dijital Güven Araştırması’nın 2022 edisyonuna göre, siber saldırıların bu yılın sonuna kadar yeniden rekor tazeleyeceği öngörülüyor. İş süreçlerinde küçük bir aksamaya yol açacak bir saldırıya maruz kalmak dahi, hayati sayılabilecek sonuçlar yaratabiliyor.

7. Genel bulut kullanımında işletmeler, doğal olarak altyapı sağlayıcılarına güveniyor. Kullanıcılar genel bulutta tüm altyapıyı göremiyor ve tam kontrol sağlayamıyor. Nadir yaşansa da kendinden kaynaklı problemlerde tüm sorumluluğu üstlenen Google gibi bulut hizmeti sağlayıcıları, işletmelere yönelik siber saldırılarda genelde sorumluluk kabul etmiyor.

8. Bu noktada verileri korumanın en iyi yolu, hassas olanları şirket içinde tutmaktan geçiyor. Öte yandan hibrit bulut sağlayıcıları, özel ve genel bulutu bağlayan köprünün güvenliğini sağlamak konusunda da sorumluluk üstleniyor.

9. Uyum: Veri güvenliği şirketlerin olduğu kadar, hükümetlerin de gündemindeki başlıklardan biri sayılıyor. Genel bulut sistemleri, şirketlerin verilerini dünyanın herhangi bir noktasında konumlanan veri merkezlerinde tutuyor. Öte yandan şirketlerin verileri nerede depoladığı ve bilgiişlem iş yüklerini nerede çalıştırdığı gibi konular, ülkelerin düzenleyici yasaları gereğince değişebiliyor.

10. Çok uluslu şirketlerin dünyanın farklı noktalarında merkezleri olduğu ve bu sebeple birden fazla regülasyona tabi oldukları düşünüldüğünde, çatı yapıların genel bulut sistemleri kullanması zorlaşıyor. İş yapabilmek için yasalarına tabi oldukları ülkelerdeki düzenlemelere uymakla yükümlü olan kuruluşlar, hibrit bulut yaklaşımıyla bunu başarabiliyor.

11. Örneğin bir işletme, kullanıcılarının kişisel verilerini özel bulutta, bulunduğu ülkede depolayabiliyor. Yasaların müsaade ettiği durumda, bu verilerin işlenmesi için genel bulut çözümleri kullanılabiliyor. Bu sayede mevzuata uygun iş sürekliliği de sağlanmış oluyor.

12. Standardizasyon: Hibrit bulut yaklaşımı, teorik olarak BT yönetimi uygulamalarında daha fazla standardizasyonu teşvik ediyor. Özel ve genel bulutlarda çalıştırılan iş yükleri ve depolanan veriler, iki platformu da kullandığından, her platformda tanımlı ve belirlenmiş karşılıkları olması gerekiyor. Hibrit bulut yaklaşımıyla BT ekipleri bu anlamda özel ve genel çalışma ortamlarını entegre etme zorluklarına karşı daha duyarlı hale geliyor. Böylece dijital dönüşüm süreçleri, gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlar düşünülerek tasarlanıyor.

Hibrit Bulutun Olanaklarını Global IT ile Keşfedin

Google, Ekim 2021’de gerçekleştirdiği yıllık müşteri konferansı Google Cloud Next’te, hibrit bulut hizmetleri portföyünü duyurdu. Hibrit bulut yaklaşımını yönetmeye olanak tanıyan Anthosçözümü sayesinde şirket, genel buluta tam olarak uymayan özel iş yüklerine sahip olabilecek müşteriler için de çözümler sunmaya başladı. 

Hibrit deneyimini basitleştiren ve bunu yaparken güvenliği önceleyen Google Cloud, şirket içi ve çoklu bulut platformlarındaki uygulamaları tutarlı bir Kubernetes deneyimiyle çalıştırabilme olanağı sağlıyor. Anthos ile şirketlere Kubernetes kümelerini seçtikleri bulutta çalıştırmanın güvenilir ve verimli bir yolunu vaat eden Google, konteynerli uygulamaları çalıştırmak için de Google Kubernetes Engine’i ilişkili hizmetler arasında sayıyor. 

2006’da kurulan ve o günden bu yana yalnızca Google ürün ve hizmetlerine odaklanan Global IT, Google’ın Türkiye’deki en eski ve tek Cloud İş Ortağı olarak hibrit bulut yaklaşımına sorunsuz geçişinizi sağlayabiliyor. E-ticaretin modernizasyonu, altyapı modernizasyonu, felaket kurtarma, veri bulutu, uygulama modernizasyonu, yapay zeka, cloud check-up, database ve güvenlik odaklı çözümler sunan Global IT, özellikle Trendyol, N11, Getir ve Hepsiburada gibi perakende sektöründe faaliyet gösteren referanslarıyla yetkinliğini kanıtlıyor. 

Google’ın sunduğu Cloud Platform ve Anthos’u her ölçekten işletmenin ihtiyaçlarına göre özelleştirebilen Global IT, 3 yıl içinde 4,8 kata kadar yatırım getirisi elde etmeyi mümkün kılıyor. Global IT’nin sağlayıcı konumunda olduğu Google hizmetlerini ve Anthos’u keşfetmek için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz. Sizin için yapabileceklerimizi öğrenmek isterseniz, bu yazının altındaki iletişim formunu doldurabilirsiniz.